317 gösterim
79,25 viral puan

GENEL MÜDÜRÜMÜZ TANER TAŞPINAR'IN "NBŞ" KOTA ARTIRIMINA İLİŞKİN BASIN AÇIKLAMASI

naturel 20.10.2016 saat 15:46
  1. 1.

    Malum olunduğu üzere 2001/2002 pazarlama yılından itibaren uygulanmaya konulan yeni şeker rejimi kapsamında Nişasta Bazlı Şeker üreticilerine toplam A kotası şeker üretim miktarının yüzde 10’u oranında kota tahsis edilerek, AB normlarının üzerinde üretim izni verilmektedir. Bununla da yetinilmeyip Bakanlar Kurulu’na tanınan yetkiyle bu grubun kotaları son 14 pazarlama yılında ortalama olarak yüzde 30-50 oranında arttırılmaktadır. Bunun neticesinde ise üreticilerimizden alınan pancar miktarı ortalaması 22 milyon tonlar seviyesinden 2015/2016 yılında yüzde 40 oranında azalarak 13-14 milyon tonlar seviyesine düşmüştür.

    Bu durumu pancar üreticilerinin kabulü asla mümkün değildir ve bu husus gerek Yönetim Kurulu Başkanımız, gerekse Genel Müdürlüğümüzce ilgili kurum ve kuruluşlara ve hükümet yetkililerine sürekli olarak intikal ettirilmektedir. Durum bu iken, Nişasta Bazlı Şeker lobilerinin kota artırımları hatta kotanın tamamen kaldırılması yönündeki baskılarının sürdüğünü de üzülerek öğrenmiş bulunmaktayız. Bu hususta gelinen son noktada; T.C. Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığınca açıklanan “Üretim Reform Paketi Kanun Tasarısı”dır. Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın hazırladığı Üretim Reform Paketi Yasa Taslağı’nda yeni düzenleme ile tüm glikoz formları (likit ya da kurutulmuş halde glikoz şurupları) şeker tanımı içinden çıkarılarak hem kota kapsamından hem de Şeker Kurumu’nun tüm glikoz ürünleri üzerindeki düzenleme ve denetleme yetkisi ortadan kaldırılmak istenmektedir.

    Bakanlıkça hazırlanan torba yasa taslağında ikinci kritik değişiklik ise kota hesabında kuru madde bazında ve sadece izoglikoz için kotanın belirlenmesidir. Böylece “Glikoz ya da polimerlerinden üretilen ve kuru madde bazında ağırlık itibarıyla yüzde 10 ve daha fazla oranda früktoz içeren nişasta kökenli izoglikoz için belirlenecek toplam A kotası, ülke toplam A kotasının yüzde 10’unu geçemez.” hükmü getirilmek istenmektedir. Sadece bu değişiklik ile toplam NBŞ kotaları otomatik olarak yüzde 33 oranında artacaktır. Bununda sektöre yansıması özetle aşağıdaki şekilde olacaktır.

    2016/2017 pazarlama döneminde 265 bin ton olan NBŞ kotasının kuru madde bazında belirlenmesi durumunda, yüzde 33’lük artışla kotaları 352 bin tona çıkacaktır. Bakanlar Kurulu’nun bu oranı her yıl olduğu gibi yine yüzde 50 artırması durumunda ise üretimleri neredeyse 2 kat artışla ticari bazda 528 bin tona yükselecektir. Bu da NBŞ kotalarının toplam şeker üretimi içindeki kotasının yüzde 100 artırılması (yüzde 21,9) anlamına gelmektedir. Oysa AB normlarında kuru madde bazında hesaplanan izoglikoz kotası hali hazırda kuru madde bazında toplam AB şeker kotasının yüzde 5,1’i seviyesindedir.
    NBŞ kotalarının sadece kuru madde bazında hesaplanması ve Bakanlar Kurulu tarafından yüzde 50 oranında arttırılması durumunda pancar çiftçisine olan yansıması ise şöyle olacaktır:

    - 263 bin ton daha az pancar şekeri üretilmesi,
    - 63 milyon ₺ lik vergi kaybı,
    - Bu oranda şekeri üretmek için 1,8 milyon ton pancarın yetiştirilememesi,
    - 32,727 Ha alanda Pancar ekilememesi,
    - 6,500 çiftçinin (aileleri ile birlikte 35,000 çiftçinin) pancar ekememesi,
    - Yan ve alt sektörleri ile birlikte 30 yakın sektörde ve katma değer kaybı,
    - Doğu bölgelerimizdeki 5 fabrikanın kapanması ile geçici tam zamanlı olarak çalışan yaklaşık 5.000 kişinin işsiz kalması şeklinde olacaktır.
    Bu yeni düzenlemeler ile kotalı ve kotasız olarak üretim yapan ve toplamda 1,300,000 ton glikoz ve izoglikoz üretim kapasitesine sahip olan bu grupların kapasitesinin tamamının kullanılmasının önü açılırken, tamamı yerli sermayeden oluşan pancar şekeri sektörü ciddi tehdit altında bırakılmaktadır.

    Sektörde yer alan uluslararası şirketler yüksek karı nedeniyle NBŞ üretimi için ayrılan kotayı yükseltmek, mümkünse kotayı kaldırmak istemektedirler. Bunun için ise en önemli engel olarak, Türkiye'de pancar şekeri üretimi görmektedirler. Kamu Şeker Fabrikalarının özelleştirilmesinde kotalarına talip olmaları, özelleşme sonunda şeker fabrikalarının çoğunun kapanacağı ve oluşan üretim açığının mısır şurubu, yani NBŞ ile dolduracağı üzerine planlamalar yapmaktadırlar.

    Dünya NBŞ fiyatlarını ülkemizle kıyasladığımızda dâhilde tüketilen NBŞ fiyatlarının dünya fiyatlarının üzerinde olduğu görülmektedir. NBŞ üretiminin tamamına yakın kısmında hammadde olarak mısır kullanılmaktadır. Ülkemiz şartlarında yerli mısır kullanıldığında bile NBŞ firmalarının kar marjları yüzde 120’ler civarındadır. Zira satış fiyatlarını maliyetleri 1/2 olmasına karşın pancar şekeri satış fiyatlarına göre ayarlamaktadırlar. Ürünlerinin tamamını yurt içinde pazarlayan bu grup dünya fiyatları ile mukayese edildiğinde ise fiyat satış farkı ABD fiyatlarına göre ülkemizdeki NBŞ satış fiyatından yüzde 70 daha pahalıdır. Dünya borsa fiyatına göre, ürünlerini dünya fiyatlarının yüzde 90 yaklaşık 1/2 oranında Türkiye’de daha pahalıya satmakta, bir diğer ifadeyle neredeyse dünya fiyatlarının 2 katı fiyatla Türk halkına şeker muadili NBŞ yedirmektedirler. Bu nedenle dış pazarlara yönelmek yerine, dâhilde kota artışına yönelik gayret gösterip, pazar paylarını ve karlarını artırmayı hedeflediklerini göstermektedir.

    Ancak durum bu iken gelinen noktada Pankobirlik olarak temsil ettiğimiz 1.400.000 ortağımız adına hükümetimizin herhangi bir iradesi olmadığına da bilmekteyiz. Zira Maliye Bakanımız Sayın Naci Ağbal’ın da 20 Eylül 2016 tarihinde Çorum Şeker Fabrikamızın 2016/17 pancar alım kampanyasının açılış töreninde yaptığı konuşmasında, Hükümetimizin konuya olan hassasiyetini, sürdürülebilir bir pancar tarımı ve sektörün rekabet gücünün arttırılmasında sektörün özelleştirilmesi noktasındaki görüşlerini büyük bir mutlulukla öğrenmiş bulunmaktayız. Hükümetimize ve kendisine sonsuz şükranlarımızı ve teşekkürlerimizi bir kez daha bu vesile ile iletmek istiyoruz.

    Şeker piyasasını düzenlemekle görevli olan Şeker Kurulu Başkanı Hüsnü Tekin’in açıklamaları ve çalışmalarının çıkartılmaya çalışan yasa ile bire bir örtüştüğünü de belirtmek istiyoruz. Zira geçtiğimiz Ocak ayında İstanbul İhracatçı Birlikleri tarafından gerçekleştirilen “Şeker Sektörünün Sorunları” toplantısındaki Hüsnü Tekin’in yapmış olduğu açıklamada, “Benim kuruma geldiğimden beri bu sorun devam etmekte. Şahsım olarak da bu konunun arkasındayım. Glikoz şekerin ikamesi değildir. Şekerle birlikte kullanılan bir üründür ve AB’de bu yüzden kota kapsamı dışındadır. Yeni kanun tasarısında bunu sunduk, glikoz kota kapsamından çıkartılmalı, bunu sağlayacağız. Hükümetle bizzat görüştük, Bakanı ve Hükümeti bu konuda ikna etmiş durumdayız. Glikoz, kota kapsamından çıkartılacaktır. Bunun da müjdesini şimdiden sizlere veriyorum.” demiş ve yine Gıda Hattı dergisine yaptığı açıklamada; “Glikoz kotası kalkmalı. Glikoz şurubu dediğiniz şey, pancardan üretilen şekerin ikamesi bir ürün değil” demişti. İşte bu noktada tamamen hedefi şaşırtıyor ve glikoz adı altında asıl hedefleri olan ve şekerin ikamesi olan glikoz–früktoz şuruplarının kota kapsamı dışına çıkartılmasını sağlayacak altyapının hazırlanmasına çalışmaktadır.

    Bir diğer husus, Tekin’in açıklamalarında glikozun kota kapsamı dışına çıkarılması ile kotaların belirlenmesinde değişiklik olabileceği şeklinde ifadesidir. NÜD ve Cargil bu konuda Tekin’e baskı yapmaktadır. Glikozdan boşalan kotayı da izoglikoza yöneltmek veya izoglikozun kotasını tek başına yüzde 15’lere çıkarmanın peşindedirler.

    Üretim ve yatırımın önündeki engelleri kaldırma hedefiyle hazırlanan tasarı taslağında amaçlanan hedef gerçekleşirse, pancar üretiminde Avrupa'da 3. olan Türkiye, üretimden vazgeçerek, ABD'nin küresel şirketi Cargill ile birlikte 5 NBŞ firması, şeker piyasasını tamamen ele geçirecektir. Kar marjlarını katlayarak sürdürmeye devam edecek olan bu şirketlerin ürettikleri NBŞ’lere dünyada önemli ölçüde kısıtlamalar ve yaptırımlar getirilirken, ülkemizde ise halkımız bu ürünleri tüketmeye mahkum edilecektir.

    Sonuç olarak; geniş üretici kitlelerine hitap eden, faaliyette bulunduğu yörelerde ve ülkemizin ekonomik kalkınması açısından önemli bir görevleri yerine getirmekte olan şeker pancar üretimi ve üreticilerinin hak ve menfaatleri, kişisel tercihlerle kurulmuş NBŞ fabrikaları ve üretimi ile beraber değerlendirilmemelidir. Kanunun ilgili maddelerin yukarıdaki şekilde değiştirilmesin. Ülkemiz milli menfaatleri açısından ve temsil ettiğimizi 1.400.000 ortağımız adına haksız ve adaletsiz rekabete neden olacağını, ülke milli menfaatleri de göz önüne alındığında, NBŞ kotalarının tamamı için ve ticari (sıvı) bazda kota uygulamasının mevcut haliyle devam ettirilmesi hususunu bir kez daha birinci ağızdan kamuoyumuzun ve hükümetimizin dikkatine arz ederiz.

    Saygılarımızla
    Taner TAŞPINAR
    Pankobirlik Genel Müdürü
  • Şu an haberi okuyan: 1 kişi var

  • Toplam Viral: 5 gösterim
  • Toplam Seed: 4 gösterim
  • Toplam Direkt: 308 gösterim
  • Viral Puan: 79,25